Almanyalı Osmanlılar neden yasaklandı?

Seehofer tarafından yasak açıklanmadan önce ise dernek üyelerine yönelik olarak sabah saatlerinde Rheinland-Pfalz, Baden-Württemberg, Bavyera ve Hessen eyaletlerinde aramalar yapıldı. Hessen eyaletindeki yetkili makamların, eski bir Hells-Angel grubu üyesi tarafından kurulan dernek hakkında en az iki yıldır soruşturma yürüttüğü bildiriliyor. Türk asıllı dernek üyeleri, nüfuz alanlarını saldırganca bir tavırla genişlettikleri için yetkililerin dikkatini çekmişti. Derneğin sürekli diğer rockçı gruplarla çatıştığı, rakiplerin yaralandığı tespit edilmiş, hatta cinayete teşebbüs edildiği öne sürülmüştü.

Göçmen kökenli suçlular

Almanyalı Osmanlılar, diğer rockçı gruplar gibi, derneklerinin sembollerini taşıyan deri yelekler giyseler de ve aynı bu gruplar gibi yerel bölümlere ayrılmış hiyerarşik bir düzene sahip olsalar da, kendilerini “gençlerle ilgilenen, onları kollayan boks kulübü” olarak tanımlıyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın gözünde ise Almanyalı Osmanlılar göçmen kökenli suçlular grubu. Almanya çapında 16 kentte faaliyet gösterdiği belirtilen dernek, özellikle Stuttgart, Frankfurt ve Köln’de etkin. Polisin tahminlerine göre üye sayısı yaklaşık 300. Dernek ise Almanya’da 2 bin 500, dünya çapında da 3 bin 500 üyesi olduğunu iddia ediyor. Almanyalı Osmanlılar’ın, Türkiye, Avusturya, İsviçre ve İsveç’te de örgütlendiği belirtiliyor.

Dernek üyelerine yönelik birçok kez arama yapıldı. Mart ayında da Kuzey Ren-Vestfalya, Baden-Württemberg ve Hessen eyaletlerinde güvenlik yetkilileri 60’a yakın mekanda arama yaptı. Derneğe ait adreslerde ve üyelerin evlerinde yapılan aramaya binden fazla polis katıldı. Operasyonun amacı, organize suçlara ilişkin kanıtlar ve Almanyalı Osmanlılar’ın dernek yapısına dair bilgi ele geçirmekti. Derneğe yasak kararı da bu operasyonda edinilen bilgiler ışığında alındı.

Dernek üyelerine yönelik yapılan aramalarda, organize suça ilişkin birçok kanıt ele geçirildi. (Arşiv)

Alman güvenlik güçleri mücadelede kararlı

Dijital veri taşıyıcıları, yazılı dökümanlar, silahlar ve uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği aramalar, Alman güvenlik güçlerinin, derneğin şiddet kullanarak nüfuz bölgesini genişletme çabalarına göz yummayacağının açık bir işaretiydi. Ayrıca 26 Mart tarihinden bu yana Almanyalı Osmanlılar’a üye olduğu tahmin edilen sekiz kişi Stuttgart’ta açılan bir davada yargılanıyor. Sanıklar, cinayete teşebbüs, şantaj, uyuşturucu ticareti yapmak, fuhuşa zorlamak ve özgürlüğü kısıtlamakla suçlanıyorlar. Aralarından üç ismin, derneğin dünya çapındaki en üst düzey yöneticileri arasında olduğu tahmin ediliyor.

Almanyalı Osmanlılar’a karşı yürütülen soruşturmaların siyasi bir boyutu da var. Baden-Württemberg Eyalet Kriminal Dairesi, uzun bir süredir Türk ve Kürt rockçı gruplar arasındaki çatışmaları mercek altına almış durumda. Almanyalı Osmanlılar, radikal bir Türk milliyetçiliğinin temsilcileri olarak, ülkedeki benzeri rockçı gruplardan farklı bir konumdalar.

Almanyalı Osmanlılar, Türkiye‘den mi yönlendiriliyor?

Baden-Württemberg Emniyet Müdürü Klaus Ziwey, Aralık 2017’de bir basın toplantısı yaparak, Almanyalı Osmanlılar’ın “siyasi olarak yurt dışından kontrol edilip edilmediğinin” araştırılacağını açıklamış, bu nedenle grupla ilgili soruşturmada ilk kez anayasayı koruma birimlerinin de devreye sokulduğunu belirtmişti. Ziwey, Almanyalı Osmanlılar’ın, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) ile bağlantılarının olduğunu da sözlerine eklemişti. UETD, Almanyal İçişleri Bakanlığı tarafından AKP’nin resmi olmayan yurt dışı organizasyonu olarak kabul ediliyor.

2017 sonunda, dönemin AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve AKP İstanbul eski milletvekili Metin Külünk’ün “Almanyalı Osmanlılar” ile yakın bağlantısının olduğu iddia edilmişti.

Kuzey Ren-Vestfalya İçişleri Bakanlığı da dernek hakkında benzeri görüşte. Eyalet Parlamentosu İçişleri Komisyonu için hazırlanan bir raporda, Almanyalı Osmanlılar’ın “belli bir siyasi çizgiyi temsil ettikleri” ve internette “aşırı sağcılığa varacak derecede Türk milliyetçiliğini” savundukları belirtilmişti. Raporda ayrıca derneğin önde gelen isimleri ile “AKP yetkilileri ve Türk adalet makamlarından isimler” arasındaki ilişkilere dikkat çekilmişti.

Türkiye’den mali yardım

Alman kamu televizyonu ZDF’de yayınlanan “Frontal 21” programına konuşan Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Burkhard Freier, dernek üyelerinin Türk hükümetini destekleyen etkinliklerde bir nevi “koruma” olarak görev yaptıklarını söylerken, Eyalet İçişleri Bakanı Herbert Reul de parlamentoda yaptığı konuşmada Almanyalı Osmanlılar’ın “PKK, aşırı solcu Türkler ve Gülen Hareketi’ni” hedef alan faaliyetler içinde olduğunu ve bu faaliyetlerin Türk yetkililer tarafından “terör ile mücadele olarak görülerek tasvip edildiğini” kaydetmişti.

2016 yılında Federal Meclis’te kabul edilen “Ermeni Soykırımı Tasarısı”na karşı düzenlenen protestolarda, Almanyalı Osmanlılar da yer almıştı.

“Frontal 21” programı ve Stuttgarter Nachrichten gazetesinde sene sonunda yer alan haberlerde, dönemin AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve AKP İstanbul eski milletvekili Metin Külünk’ün “Almanyalı Osmanlılar” ile yakın bağlantısının olduğu iddia edilmişti.

Alman güvenlik birimlerinin dinleme ve gözlem tutanaklarına dayandırılan haberlerde, Külünk’ün birçok kez Almanyalı Osmanlılar’ın ileri gelen isimlerine para verdiği ya da verdirdiği öne sürülmüştü. Haberde, Külünk’ün 2016 yılında Federal Meclis’te kabul edilen “Ermeni Soykırımı Tasarısı”na karşı, Almanyalı Osmanlılar’ın da katıldığı protestoların organize edilmesinde de rol aldığı belirtilmişti.(DW)